26 Mart 2012 Pazartesi

Yapışkanlı Folyo ile Eve Gelen Bahar :)

Herkese mutlu haftalar,

Haftasonları ev toplamakla, dolap içlerini düzenlemekle geçer. Resmen kabustur bu hanımlar için. Artık güzel  kutular ve farklı farklı dolap-çekmece düzenleyiciler,  çeşitli askılar çıktı. Ama gelin biz kendimiz yapalım. Hemde birkaç liraya mal ederek :)

Gerekli olan sadece kaplamak istediğiniz bir kutu, makas ve istediğiniz renk ve desende yapışkanlı folyo (hani şu bimilyoncularda rulo şeklinde satılan mutfak dolaplarının içinde falan kullandığımız yapışkanlı kağıtlar var ya hıhhh işte onlardan :)) mermer, ahşap desenliler de var fakat alırken ince olmasına dikkat edin kutuların iyice kavraması için)
Folyoların arkasında ölçüleri var ölçüp biçip kutunuzun boyutuna göre parçaları yapıştırabilrisiniz. Zaten bi başlasanız evde her şeyi kaplamak isteyeceksiniz :)
İşte benim kutularım ve eskiyen dolabım :)

Çoraplarınızı, kemerlerinizi, çocuklarınızın küçük oyuncaklarını, ıvır zıvırları ve daha bir çok ufak tefeği güzel kutuların içine saklayabilirz artık. Aynı desenende folyoyu bütünlük oluştursun diyeodanın belli yerlerinde de kullanabilirsiniz. Gardrop üzerine yapıştırdığım fotoğrafların kenarına bu desenden keserek çerçeve yaptım, çok da cici oldu :) Hazır bahar temizliklerine başlayacakken birkaç kutu yapıp eve de baharın havasını taşıyabilrsiniz.  



Ufak bi hatırlatma; eliniz alışkın değilse eğer böyle yapıştırma işlerine folyonun tamamını ayırmayın yağlı kağıdından, yapıştırdıkça çıkartın ve baloncuk oluşursa bi iğne ile delip içerdeki havayı çıkarın. Aslında bu folyolar o kadar kullanışlı ki işi biraz daha büyütüp ahşap ve mermer desenlerini kullanarak mutfak dolaplarınızın bile havasını değiştirebilirsiniz.

 İşte size güzel bi video :)

Hepinize güzel günler, mutlu haflar ve neşe dolu bir bahar dilerim :)



23 Mart 2012 Cuma

Yeni Ev Butilerim :)

Fazla enerjik başlayan bir günle Herkese merhabaaa :))

Uzzuuunn zaman önce malzemelerini aldığım, fırsat bulup da yapamadığım ama bu hafta itibariyle bitirdiğim ev botlarımdan bahsetmek istiyorum sizlere. Gerçi artık Cemreler düştü, Nevruz da kutlandı, bahar  da geldi hatta ama iyi tarafından bakalım duruma. 3 lira ile kombi tasarrufuna geçiş yapalım. :) Birkaç hafta giyip seneye giyilecekler arasına kaldırırım bende.Ünlü markaların yerine geçmüz belki ama el emeğimle yaptıklarımı kullanmak keyif veriyor bana. Zamansız olduğunun farkında olarak yapılışını fotoğraflarla anlatmak istiyorum işte malzemeler:
 -Yarım metre desenli polar kumaş (eni 1.80 di fazla fazla yetti)
 - Makas, iğne-iplik,1 tane çatal ,4,5 tane toplu iğne
 -Kalıp olarak kullanabileceğiniz bir patik (bende  pazarlarda 1-2 liraya satılan patikten vardı onu  kalıp aldım.)

Şekildeki siyah patiği kalıp aldım. öÇıkardığınız kalıpta önemli olan boyutu değil. Bilek kısmı dikişten sonra bileğinizi sıkar mı sıkmaz mı ona göre kesin. Ayağa giyilecek kalıpları kesitiikk ya sonra? 2 tane parçayı yüzleri denk gelecek şekilde seyrekçe dikin sonra tersinden ayağınıza geçirip toplu iğnelerle ayağınızın kalıbına göre tutturun. çıkarıp toplu iğnelerin hizasından dikin. geriye kalan kısmı kesebilirsiniz, sonradan ayağınızı rahatsız etmesin. Aynı işlemi  diğer ayak için de yapıyoruz. Artık ayak kısımları hazır. Gelelim boğaz kısmına. Bileğe oturacak şekilde olacak aşağısı. Yap-boz gibi düşünün. yukarı doğru hafif genişleyen şekilde kestim. Boyu size kalmış; ister kısa ister uzun. Yüzleri denk gelecek şekilde bu parçadan da çifter şekilde kesip birbirine dikiyoruz sonra da ayak için hazırladığımız parçaya dikiyoruz.


       


İşte sonuç bu. Ama baktım ki hareket ederken aşağı doğru sıyrılıyo. Sanki bi eksik var diyerek üst kısmına bilek (o ne bilmiyorum öyle demek geldi içimden :)) ) olacak 10 cm eninde uzun bir parça kesip üst kısma geçirdim. Diktikten sonra önden 2 ilik açtım; içinden de aynı desende uzun-ince parça kesip geçirdim; bağcık yaptım kendimce. :)) Bir şey daha söylemem gerek. Ayak kısmında dikişler aşağıda kaldığı için bastıkça rahatsız edebilir. Ayakkabı tamircilerinde satılan ayak numaranıza göre bir çift keçe ile bunu rahat hale getirebilirsiniz. Baktım ki kumaşım arttı. ayak formunda 2 şer parça kesip tersten taban kısmına diktim. hem yerle teması biraz olsun kesmiş oldum hem de rahatsız eden iç dikişleri saklamış oldum .  

 

Umarım açık bi şekilde anlatabilmişimdir. Hepinize mutlu, neşeli bol güneşli haftasonları diliyorum.
 Görüşmek üzere

19 Mart 2012 Pazartesi

Bilgisayar Arızaları


Hepinize iyi haftalar,
Son 2 haftadır bilgisayarım ve hafıza kartlarımla uğraşıyorum. Şimdiye kadar bu kadar sıkıntı yapmamıştı bana. Zaten benim teknolojik ürünlerde şansım olmadığını çamaşır makinasıyla kanıtlamıştım daha geçenlerde. Buna hiç gerek yoktu yani.
Neyse, telefonumla çekiyorum fotoğrafları ve micro-SD kart kullanıyorum. İçindekileri ara kablo ile aktaramayınca bende kart okuyucu aldım hani şu 4 kartın da aktarımını yapabilenlerden.Bi heves bilgisayarıma taktım SD kartımı da içine koyarak ama gel gör ki olmadı. Sürekli biçimlendirme hatası verdi. Kart okuyucu arızalı diye düşündüm. Zaten  kartım da bi daha çalışmadı telefonumda. Sonrasında bilgisayarımla uyumlu olsun fikriyle aynı markadan bir micro SD kart ve okucusundan satın aldım ama bilgisayarım yine biçimlendirmedi. Başka bilgisayarda biçimleniyor, benimkine takınca uyarı veriyor. Artık sinirler had safhada bende. Artık kartlarda değil bilgisayarımda bi sorun vardır dedim. Bi program eksiktir diye düşündüm. Büyük arıza olacağı hiç aklıma gelmedi. Bilgisayarcı 2 gün uğraştı bulamadı. "Açıklanabilir bi sıkıntı yok ama büyük bi sorun var çünkü hiç bir programı kabul etmiyor "dedi.Bendeki çaresizliği görünce biraz daha uğraşmaya karar verdi;  benim laptop hala yoğun bakımda. :( Daha 5 ay olmuştu format atıp temizleteli. Kaldı ki bu süre zarfında toplasanız 20 kere açmamışımdır. Sorunu dün akşam 17:00 itibariyle buldular ve aradılar "hard-disk ve ram değişmesi gerek değişince bütün problem kalkıyor ortadan" diye  oooyyyyy diye bi cızırtı içimde... Çünkü "iyi bari maddi olarak bu ay toparlancam" derken ekstralarla 250 TLmden oldum.Ve kökten çözüm müdür bilemem.
Fotoğraf sıkıntım olduğu için sizlerle şimdilik paylaşımım kısıtlı.
Yoksa anlatacak ço...ok şey vardı. Neyse artık başka bahara.

16 Mart 2012 Cuma

Güzel Şeyler Hep Kalorili Zaten

Her haftanın başında başlayıp salı günü olmasa da çarşamba biten diyetlerim var. bitiren en önemli etkenlerse hayır diyemediğim, çok şevdiğim kalorili şeyler. özellikle cips-kola ikilisi ama uzun zamandır irademi koruyarak kola içişime engeli koyabildim. Bi de bunların arasına pizzayı da ekliyorum. daha liste uzar da işte aklıma getirip canımı istetmiyim :)
Neyse geçenlerde yaptığım evde kolay ve lezzetli pizzanın tarifini vermek istiyorum size.

İşte Malzemeler:
Hamuru için
1 yumurta; 4 yemek kaşığı yoğurt; 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı;
1 paket kabartma tozu; 1 çay kaşığı tuz; Aldığı kadar un
Üzeri için
Önce sosu tabii;
      1 yemek kaşığı domates salçası; 1 tatlı kaşığı biber salçası; Yarım çay bardağı su; 1 tutam kekik; 1 yemek kaşığı zeytinyağı(hazırladığımız sosu karıştırıyoruz; hamurun üzerine sürülebilecek kıvamda olacak )
Malzemeleri;
      15-20 dilim sucuk (veya sosis, salam); 150-200 gr kaşar ;1 adet domates ; 1 adet yeşil veya kırmızı      biber; 5-6 adet mantar ; 8-10 adet siyah zeytin; 2 yemek kaşığı haşlanmış mısır (istediklerinizi ilave edip istediklerinizi çıkarabilirsiniz listeden, tamamen damak tadınıza göre)

  Un haricindeki hamur malzemelerini derin bir kaba koyup ve karıştırıyoruz. Üzerine,yavaş yavaş un ekliyoruz. (ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde etmemiz gerek.) Fırın tepsisinin dibine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı sürüp tepsinin her yerine dağıtıyoruz.Hamuru tezgahta oklava yardımıyla veya tepsinin içinde elle açıyoruz. (Ben elimle yayarak yaptım). Eşit incelikte sığdırıyoruz tepsiye. yuvarlak orta boy fırın tepsileri için ideal. malzemeler bir tepsilik bu arada.
Sos malzemelerini bir kasede karıştırılarak pizza hamurun üstüne bir kaşık yardımıyla sürüyoruz. Üzerine ilk olarak rendelediğimiz peynirin bir kısmını serpiyoruz.Daha sonra sucuk, sosis, salam, mantar ne koymak isterseniz doğranmış biçimde koyuyoruz. 200 derecede önceden ısınmış fırının alt kısmında 20-25 dk bekletip tabanının  biraz pişmesini sağlıyoruz.
Peynir eriyip diğer malzemeler pişmeye yaklaştığında üst kısma alabiliriz. fakat üst malzemler kurumasın diye başta tepsinin üstünü alüminyum folyo ile kapatabiliz. Çünkü bazı fırınlar fanlı olduğu için direk kurutabilir. Piştiğinden emin olunca çıkartıyoruz ve dilimleyip geriye
 kalan kaşarımızı da sıcağıyla üzerine serpiştiriyoruz.

İşte servise hazır; şimdiden afiyet olsun :)

12 Mart 2012 Pazartesi

Kadifeden Boncuğu

Takı ile alakalı bir şey yapacağımda mutlaka Antalya'dan alırdım. Fakat kolyeleri yaparken bazı malzemelerde eksiklik vardı. Almak üzere kuzenimle -Eskişehir'de olanlar bilir- "Hobi Dünyası"na gittik.  Benim görülmemesi gereken hallerimdendir boncuk dükkanlarında kendimi kaybedişim :) Gereken malzemeleri alıp hemen orayı terketme fikrindeyken arkamızdaki tezgahta bu boncukları gördük; rengarenk. Kuzenime "seç hadi 3 renk bileklik yapalım" dedim; o da bu üç rengi beğendi. birer tane bileklik yaptım hemen o akşam. Ama anladım ki tv karşısındayken beni yemek yemekten alı koyan tek şey elimde bi uğraş olması; Mutlu muyum bu durumdan?-Tabiiki Evet...

Kaç tane kullanırım bilmeden doldurdum da doldurdum poşetimi e artanlar ziyan olur mu- az kalanlardan küpe daha fazlasından da kolyelere ara boncuk yaptım.Bilekliklerin Her biri için 18-19 boncuk kullandım. Gereken malzemelerse sadece boncuklarınız ve kalın, lastikli misina. Misinaya dizip bileğinizde ölçün, tamam dediğiniz noktada sıkıca bağlayın. Benim en korktuğum lastikli bilekliklerin deforme sonucunda misinasının kopup boncukların olur olmadık yerde ve zamanda dağılması. Bunun için kestiğimde bi tarafını uzun tutup 2. tur tekrar içinden geçirip 1-2 boncuk yanından bi daha düğüm atıyorum, böylelikle daha sağlam oluyor.

Hepinize mutlu haftalar diliyorum :))

9 Mart 2012 Cuma

Benim Annem Güzel Annem...

Herkesin annesi kendine kıymetlidir ya hani; gerçekten de kıymetliler. 4-5 yıldır ailemden uzak olmaya alışmış olmam gerekirken ben her geçen zamanda daha çok özlüyorum, alışamıyorum. Ailemin yanında yaşamak fikri daha cazip geliyo; çünkü annem benim arkadaşım hem de çok iyi arkadaşım. Birinin sizi karşılıksız sevmesiymiş aşk; işte tam da tarifi  bu.

Ailede tek kız olmak annenizin tüm isteklerini üstünüzde uygulaması demek: bundan şikayetçi miyim tabii ki hayır :) sadece bazı zamanlarda beğenilemiz uyuşmuyo ama bunu da çok hafif atlatıyoruz. Yıllardır heves ettiği şeyleri yaptı bana, bu ise benim onun gözünde çok değerli olduğumu, her geçen gün katlanarak arttığını anlattı bana. Nakış kurslarına, kurdela nakışına, ahşap boyamaya gittiğinde yapmak istediği her şeyi bana endekslemesi, eve her gidişimde büyük heyecanla bana yaptıklarını göstermesi ve yapmak istediklerini, planladıklarını anlatması müthiş bi duygu.

Daha fazla anlatırsam şıpır şıpır akacak gözyaşlarım. Annemin yaptığı boncuk ve kurdela işlemesi bohça ile boncuk işlemesi salon takımından bir parçanın fotoğrafıyla noktalayım.

Emeğine Sağlık Benim Güzel Annem :) Elin, Gözün, Gönlün Dert Görmesin :)

5 Mart 2012 Pazartesi

Kurdeladan Kolye mi Yapılırmış

Hani bazı zamanlar vardır; özellikle de hayatınızın monotonlaştığını düşündüğünüz zamanlar;  Elinizi farkli şeylere atıp keyif almak için zaman, emek, para harcamaya kıymadığınız. İşte lise son sınıftayken o malum sınav- tabi adı sürekli değişti durdu; o zmanlar ÖSS idi- sürecinde sıkılıp eve giden yol üzerindeki boncukçuya uğramaya başlamıştım. Bir süre sonra abonesi olduğum yer haline gelmişti. 3-4 yıl kadar devam ettim.Üniversiteye gittiğimde bile her 1-2 ayda bir eve gelir mutlaka o dükkana uğramadan da dönmezdim. başladığım kolyeyi bitirmek için sabahladığım günleri hatırlayıp, gülümsüyorum artık :)

Gördüğümde vurulduğum boncukları alıp mutlaka bir şeylerde değerlendirmem gerektiğine inandım durdum. Eskisi kadar olmasa da devam ediyo bu takıntım :) Önceden yaptıklarımdan kendime ayırdıklarımı iş yerinde kullanır oldum- Annemi geçtim ben bile hayret ediyorum kendime... kolye, küpe vs. takmayı sevmeyen ben, sanırım artık kokoşluğa doğru ilerliyorum. :)  İş yerindeki ablalarımın; arkadaşlarımınsa "yap kendin tak emi; hiç ablalarıma da yapayım deme" serzenişlerine dayanamayıp Antalya' ya gittiğimde annemle tek tek seçtik boncuklarımızı :) Ço..ok keyifliydi. Annemin bu konudaki sabrını takdir ediyorum gerçekten...


Dönem dönem yaptıklarımdaki izler farklı oluyor, bu sefer ağırlıklı kurdela kullandım. Antalya'da kurdeladan yaptığım çiçekleri tamamlayıp Eskişehir'e döndüğümde ise boncuklarıyla birleştirdim.

Annemin gittiği kursların mutlaka bana da faydası oluyor ne yalan söyleyeyim. Kurdela nakışına gitmişti 2 yıl önce. Çiçekleri yapmayı annemden öğrendim. İlerleyen zamanlarda yapılışını Video halinde göstermek istiyorum. ( tabi zaman bulabilirsem.)

Özellikle toprak tonlarını kullandıkları ve kış mevsiminin sonları olması sebebiyle renkleri bu şekilde seçtim.Ama dedim ya bende bi kokoşluk hasıl bu aralar, kendim için yaptıklarım fazla renkli :)

Saten kurdelada istediğim gibi olmuyo çiçekler o yüzden ipek ya da organze kurdela kullandım. Küçük olanların arkalarını birbirine denk getirip ortalarına boncuk dikerek birleştirdim. Büyük olanlarsa tek kat. Aralarda kullanılan boncuklarsa tahta boncuk. Bazılarında daha farklı hava katsın diye doğal boncuklar kullandım.Neyse,  2 hafta süren çalışma sonunda ortaya çıkan sözkonusu  7 kolye işte huzurlarınızda : )


      

   

Sanırım elim bol kepçe benim :)  bir çok kez oldu bu alıp alıp kullandıklarımı kullanıyorum geriye bir sürü boncuk kalıyor. Ama ben de bileklik, küpe ya da başka bir kolyede değerlendirmek üzere zulaya atıyorum. Bu kolyelerde de aynısı oldu. Önceden kalan boncuklarım, klipslerim, kapatmalarım değerlenmiş oldu. Sanırım artık elime kargaburnunu almak için zamanım olamayacak. Eğer elinizde yakın tonlarda boncular ve parça kurdelalar varsa çok şık kolyelere sahip olabilrsiniz.Hoşçakalın, ve tabi ki sevgiyle kalın :)))

2 Mart 2012 Cuma

Pürüzsüz, Beyaz Ciltler

Saçlarım ve cildim benim için önemli. Sağlıklı saçlar ve pürüzsüz bir cilt herkesin hayalidir. Saçımızın da cildimizin de yapısı aslında biraz genetik biraz da yediklerimizle alakalıdır. Yağlı yemediğimiz sürece saçımızda ve cildimizde yağlanma oranı düşecektir.
Ama gel gör bunu ben yapıyor muyum; bazen hayırJ
Özellikle eczane ürünleri ya da doğal ürünler kullanmaya gayret ediyorum. Akşam yatarken temiz bir ciltle uyumak hem rahat bir uyku için hem de cildin nefes alması, canlı olması için önemli.
Çok fazla akne-sivilce problemi yaşamam ama çıktı mı da tam çıkar sinir bozucu J
Bunun için doktoruma “Imex” krem yazdırıyorum; eczane ürünü yıllardır kullanıyorum hiç bir sıkıntısı olmadı. Onun haricinde seba-med ürünlerini de tavsiye ederim.
Ama her şeyin doğalı güzel. Yüzümüz için bakalım tabiat eczanesi bizlere neler sunuyor.
Bir çok markanın toniğini denedim ama en memnun kaldığım saf gülsuyu oldu. Özellikle Üniversiteye okumaya gittiğim yıllarda tanıştım gülsuyunu nerdeyse 5 yıldır kullanıyorum.
Kil kullanan tanıdıklarım var çok memnunlar fakat saçımda da yüzümde de kullansam alerji yapıyor. Sivilceler için alerjiniz yoksa eğer sönmüş kil kullanabilirsiniz. Onun haricinde büyük paralar vermeden Cildimizdeki leke ve sivilceler den kurtulmak ve daha beyaz bir cilde kavuşmak için iki formül önereceğim sizlere;
Birincisi:
1 tatlı kaşığı yoğurt içine 1 çay kaşığından fazla kabartma tozu
 ya da karbonat koyup karıştırıyoruz. Kabarcıklar olacak bir sürü.
Sonra yüzümüze sürüyoruz Yalnız hassas cildi olanlar lütfen uygulamasın. Biraz yakacak. Özellikle sivilce olan noktalar odak olacak şekilde yanacak. Yanma azalınca 15 20 dk sonra yani yıkayıp nemlendiricimizi sürelim.
Yalnız bir noktayı söylemem gerek; cildin alt tabakasında yağlanma oranı fazla ise ve sivilceleriniz sürekli çıkıyorsa bu karışımı ilk uyguladığınızda cildinizin alt tabakasında bulunan tüm sivilceler yüzeye çıkacak. Ama her zaman böyle olacağı anlamına da gelmez. Düzenli olarak, günaşırı olmadı haftada 2 kere uygulayın ama sürekliliği bozmayın. Kahverengi lekelerin açıldığını göreceksiniz. Kollarınız ve bacaklarınızda da lekeler varsa miktarı arttırarak uygulayabilirsiniz.
Yaz aylarına yaklaşırken koltuk altı, diz arkası kararmalarına çözümler aramaya başlayacağız. Şimdiden çare bulmak güzel olacak; peki bunun için doğal bir yöntem var mı ?



 İkinci kür için işte malzemeler:
   1 çay kaşığı 
   1 çay kaşığı elma suyu
   1 çay kaşığı limon suyu
Tamamını karıştırıp kararan bölgeye sürüp kurumasını bekliyoruz. Kuruduktan sonra yıkayıp bebek pudrası sürüyoruz. Birkaç hafta düzenli kullandıktan sonra renk açılmasının farkına varacaksınız.
Yumuşacık, beyaz, pürüzsüz ciltler için hadi harekete geçelim J