27 Şubat 2012 Pazartesi

Sağlıklı Saçlar İçin 2 Çözüm

Tekrardan saç bakımına bi değinelim bakalım. Uzun, sağlıklı ve gür saçlara kim hayır der ki zaten. Son dönemlerde hele kış ayında yıpranan saçlarımıza artık güzel bi bakım yapmanın zamanıdır hazır cemrelerde düşüyoken...


1.Kür: 

1 tatlı kaşığı tatlı badem yağı, 
1 tutam sinemaki1 adet B vitamin ampül (Ben Bemiks ampül kullanıyorum içinde 5 tane var 5 hafta gidiyo  eczaneden 4-4,5 liraya alabilrsiniz.kırıp karışımın içine koyup karıştırın)

1 tutam sinameki otunu 1 çay bardağı suda kaynatıp ılıdıktan sonra süzüyoruz.Süzülen sıvının İçine 1 tatlı kaşığı biraz daha fazla olabilir tatlı badem yağını ve B vitamin ampülü koyuyoruz. Karıştırıp saç diplerine masaj yaparak uyguluyoruz. En az 2 saat kadar bekletiyoruz ve yıkıyoruz. Haftada 1 kere kullanarak en az  3 ay süre ile devam ediyoruz.


2. Kür:

-1 adet büyük bi turp
-1 yumurta sarısı
-3-4  bardak su
-3 tane karanfil
-kaynatmak için tencere



Turpları rendeleyip kaynatacağımız kaba koyup üzerine suyu ve karanfilleri ilave ediyoruz. kaynadıktan sonra kısık ateşte 20 dk kadar kendini çekip özleşmesini bekliyoruz. 1 su bardağı kadar bi sıvı elde edeceksiniz. sonra süzüp soğumasını bekleyin. soğuduktan sonra içine yumurta sarısını ilave edip bulamaç yapıyoruz ve saç diplerinize masaj yaparak bu kürü uyguluyoruz. 30 dk kadar beklettikten sonra yıkıyoruz.


 1 defa yapıp sonuç almak zor 3-4 ay kadar uygulayın farkı gerçekten göreceksiniz. Hem daha yumuşak ve parlak hem de uzun saçlarınız olacak.

Ayrıca söylemeden de geçemeyeceğim; eğer hergün ya da günaşırı saçlarınızı sampuanla yıkıyorsanız bu saçlarınıza zarar verecektir. Şampuanların içinde birçok kimyasal madde bulunduğu için bu kimyasalların zararını en aza indirmekle saçlarınızın sağlıklı görünmesini sağlayabilirsiniz. Bunu yapmak ise çok kolay; şampuanınız içine 1 kapak kadar menekşe yağı koyun. Hem kokusu hem İşlevinin farkına varacaksınız.


Bir sonraki postta cilt bakımı ile ilgili ufak, kolay ve etkili  bilgiler paylaşacağım .
Hoşçakalıınnnn :))

24 Şubat 2012 Cuma

"Ya Konstantiniyye Beni Alacak, Ya Ben Konstantiniyye'yi"

Evet, tahmin ettiiğiniz gibi son dönemlerin en çok konuşulan filmi Fetih 1453'ten bahsetmek istiyorum sizlere. Sonunda vakit daha doğrusu salonda yer bulup gidip yerinde gördüm . :)



Kuzenim ve arkadaşlarıyla beraber gittiğimiz filmde tam anlamıyla mest oldum. 3 saatlik bi film olmasına rağmen hiç sıkılmadım (Ben sinemada sabit saatlerce oturanlardan değilim maalesef :) ) Film boyunca kalp atışlarım fenaydı ne yalan söyleyim. Hele ki Devrim Evin (Fatih Sultan Mehmed) ve İbrahim Çelikkol (Ulubatlı Hasan)'un oyunculuklarına bay-yıl-dım.
Bu kadar mı harikaydı Bulgurkırığı derseniz de eleştirilerim var tabiki. Tarihi seven ve ilgi duyan biri olarak senaryoda eksiklikler vardı, gözardı edilemez. Ama bi yandan da nihayetinde bir sinema filmi bu 3 saatte neyi ne kadar nasıl ilginç anlatırsınız onu da düşünmek gerek. İlginç ve merak uyandıran bi yapıt ki tabiri cazise resmen kapalı gişe sergileniyor.
Sözün kısası bence gidilmesi, görülmesi gereken bi film. Ne filmlere bi sürü para harcıyoruz, salondan çıkınca hüsrana uğruyoruz. Sizi hüsrana uğratmayacak bi film diyebilirim. Hiç değilse efektler, müzikler ve gözlerimi dört açıp izlediğim savaş sahneleri için 3 saatinizi ayırmalısınız.

Fatih AKSOY'u, tüm oyuncuları ve ekibi tebrik ederim. Son zamanlarda etkilendiğim türk filmeleri arasında yerini aldı.

21 Şubat 2012 Salı

artık çoraplar saçlara...

Tekrardan herkese merhaba,
Gün içinde blogumuzu açıp açıp bakıyorum yazmak isteyip karar veremiyorum neleri anlatacağıma ama artık ucundan tutup başlamak gerek.

İlk olarak benim ilgi alanım olan saçlarla ilgili bi post yapayım dedim. Uykuya doyamayıp kalkamadığım günlerde işe gelirken yaptığım pratik ve şık  topuzun anlatımı paylaşmak istiyorum sizinle.


Bunun için ihtiyacınız olan 4 şey var;
1.Saç renginize uygun mümkünse dize kadar uzunlukta kalın bir çorap
2-Makas
3-Lastik toka
4-Birkaç adet tel toka

Önce çorabımızın burun diye adlandırılan kısmını kesiyoruz. Daha sonra lastik kısmından başlatıp sıkı şekilde sarararak sonuna getiriyoruz (benim saçım uzun fakat ince telli, büyük topuz olsun diye 2 çorabı iç içe geçirerek yaptım ve sürekli kullandığım için dikişle sabitledim) sonra topuzumuz tepede mi ensede mi olacak ona göre lastik tokayla sıkıca at kuyruğu yapıyoruz ardından  yaptığımız çorap tokamızı bağladığımız saçımızın ucundan geçirip sararak dibine getirip tel toka ile sabitliyoruz. İsterseniz çorap tokayı saç dibine kadar geçirip geriye kalan saçları etrafına sarabilirsiniz, o daha pratik. 

Umarım yeterince açık anlatabilmişimdir.
Saç bakımı ve yapılabilecek modeller için yeni postlarda görüşmek üzere :) 

15 Şubat 2012 Çarşamba

15 Şubat artık bizim için önemli... Hayatımızda kutlamamız gereken bi yıldönümümüz daha var. Üç gezgin ve hobi canavarının birleşip de içinden taşırdıklarını anlatma, paylaşma vaktidir bu.
 Ailemin yanına gittiğimde blog fikrimizden bahsedip adını bulamadığımızdan yakınmıştım. Ama bunu söylerken o kadar komik söylemiş olmalıyım ki günlerce abimin diline pelesenk oldu. Ve önerisini yapmaktan da geri durmadı. Bizim de günlerce süren isim bulma karmaşasından kurtulup bu güzel yeniliğin adını koymamıza büyük katkısı oldu ;"ablogno3". (“Adıyla yaşasın” mı derdi büyüklerimiz...) Bu konuda sanırım biricik abiciğime teşekkür etmeliyim. Velhasılı kelam; artık  " bi blog kursak da şunları bunları yazsak, eklesek" demicez; yazıcaz J

14 Şubat 2012 Salı

açılış kutlamaları

İlk açılış yazım ve ilk konum heyecan var mı derseniz olmaz mı hemde nasıl. Biz üç kafadar (deli-nin güncesi yani ben, bulgurkırığı ve Eternal SunShine) toplandık bir blog yazalım dedik. Dedik demesine de tam 2 hafta blog ismi düşündük. Bir sürü isim düşündük ama atı alan üsküdarı çoktan geçmişti. Sanki tüm isimleri alınmış biz hiç yazamıycakmışız gibi geldi. Sonra bulgurkırığı tatile gittide ailesine blogdan bahsetmiş, abisi "blog" teleffuzundan dolayı her ne kadar ona garip garip baksada.. sonunda adres tarif eder gibi sözüyle bizim kızın aklını çelmiş geldi söyledi hemen oy birliği ile kabul ettik ablogno3.blogspot resmen 15.02.2012 tarih 15:00 de yayın hayatına başlamış olacak. Bunun şerefine 29 Ekim kutlamalarında eşimin çektiği havai fişek gösterileri ve boğaz manzarasıyla resmi açılışımızı yapalım dedim.


ilk konumuz diziler ile ilgili bir sonraki postta görüşmek üzere...